Ön açıklama: My love Mo-i tamamen yalan oldu : ( Çünkü çocuğun beni facebook'a eklemekten başka numarası olmadı. : ((
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Asıl konu:
Biraz geriye sarmalıyım önce sanırım...
Simon, Simon...
Her şey Simon'la başladı.
Her şey gerçekten Simon'la...
Ben ilk geldiğimde o florasan lambalı yurda;
Şaşkın ve sevinçli;
Süper-üni.ye gelmenin zaferi;
Ve yalnızlık; ve Orion duyguları, arayışı;
Ve, Simon oradaydı
Tamir etmek için bilgisayarımı;
Sonra benimle tanıştı.
---Bu introdan sonra---
Hatırlarsanız B-b-water'la buluşacağım gün, Simon'la karşılaşmış -çok uzun aradan sonra- ve çok sevinmiştim.
Sonrası;
Çok kez facebook'ta konuşma...
Film alışverişi
Yorumlama
Bi yerlerde oturma
Onun arkadaşlarıyla oturma
Onun arkadaşlarıyla takılmaca
...Ve böyle bir yoğun sohbet, buluşma, görüşme döngüsü.
(Arkadaşları beni çok sevmişler -onlar da çok şirin çocuklardı!)
Sonraaaa, derken, yağmurlu bir gün; ben gelmişim koşa koşa bölümden, ve saçlarım ıslak; girdim cafelerin olduğu kapalı yere; orada oturuyorlar; başka tipler bu sefer.
Mr. Ken ve Mechanist
Mechanist'e biraz takıldım şakalaştım; makinacılar hakkında söylenenler : p vs. : )) Kızardı. Çok mülayimsin yaa dedim, tam babaannelerin beğeneceği bi tipsin : ) : D Tihiii...Gülüşmeler vs. Mr. Ken "Ne kadar pozitif bi insansın sen ya.." filan dedi. Olumlu bikaç şey söyledi. [O kadar iyi geldi ki; çünkü kendi bölümümde dönem başında master'a başlayalı beri insanları soğukluğu ve bana karşı misafirperver davranmamaları sanki aralarına almak istemiyormuş gibi tavırları beni dışlanmış ve istenmiyor hissettirmişti. Sonradan tabi biraz daha buzlar kırıldı; ama başka ark.ların dediğine göre de bu üni.dekilerin huyuymuş yaparlarmış böyle. :( Özgüvenini kıra kıra özgüvenini arttıracak, demişti.] Sonra da; birkaç konuşma ertesi; düşündüm ki "Tühhh yaa, ne cici tipler varmış, böyle, şeker... tatlı arkadaşlar, ben niye lisans'ı burda okuyamadım niye niye niye..." : ( dedim kendi kendime. Öyle bir iç geçirdim; sonra da onların bu sene mezun olacağını düşünüp üzüldüm!
Ertesi güüüün.... Simon'ın asıl yakın arkadaş grubuyla takılıyorduk; sonra yemek yemek için Burger King'e geldik; Salma'nın arkadaşıyla karşılaştım. Ekti beni : ) Oysa beraber takılalım falan demiştik (Salma'yla da aram bozuldu diye çok üzgünüm. Önceden çok severdim ben onu : ( ) -Son dakika: Biraz önce Salma'yı aradım ve onunla konuştum. Yarın buluşucaz. Her şey yolunda. :-) Sonra biz, Simon ve ben panayır alanına doğru yürürken, Mr. Ken ve Mechanist ile karşılaştık. "Aaa dün niye gelmediniz?" dedim, "Biz şu tarafa gidiyoruz siz de gelin" dediler. Ben de çok sempatik olduklarını düşündüğüm için; stadyum tarafında Simon'la beraber bir tur atıp oraya gidelim dedim. Orada eski bir tanıdığı daha gördüm; yine yurda ilk geldiğim zamanlardan bir kız N.
N'yi de yanımıza çağırdım. Bir ara Mr. Ken ve Simon içki almaya gittiler. Ben Mechanist ile kaldım. Bu arada, mechanist'i biraz beğendiğim için onla muhabbeti arttırmanın yollarını arıyordum. "İddiaya varım sen burada bir kızla gidip konuşamazsın!" [Offfff... Çok yanlış hamle!!!] [Dikkat! Dikkat! Kendime not: Yapma bunu bir daha :)) Pff...] Öyleeee...Birasına iddiaya girdik filan. Bu gece boyunca baya bir denedi baya bir geyik oldu gerçi. Sonra ara ara N. yanımıza geldi; N.'ye "New York'da bi diskodaymış gibi dans edelim mi biraz içtikten sonra?" dedim; bir ara dans ettik; Mr. Ken "Ooo B.J. sen böyle dans eder miydin?" oldu. Bu arada Simon da başka taraflara gidiyo gelio; Simon bi ara yanında bi kızla geldi :)) (Tanıdığı bi kızmış tabii ki!!!) Sonra ne olduysa Mr. Ken elimi tutmaya çalışmaya başladı; çektim bi iki; sonra bi ara çekmedim : ( [Büyük hata!!!!!!] Sonra vücudunu yakın tutmaya çalıştığını ve dans etmeye çalıştığını hatırlıyorum. Dans etmedim. (Allahtan!!!!) Sonra telefonumu istedi, vermedim. Sonra en son yine istedi verdim : (( (Niye yaptın bunu B.J.????????? :( ) Bu arada Simon'ın sigara üstüne sigara yaktığını hatırlıyorum. Mr. Ken de bi ara Simon biraz bozuldu galiba dedi, bence Simon çok tatlı bir arkadaş, dedim ben de, Mr. Ken de katılıyorum, dedi. Bi ara bu; Mechanist'in kızlarla tanışma hikayesi ile ilgili olarak Simon; oğlum ben getirdim ya; B.J.'i getirdim! dedi. Ben de güldüm; sonra "Önce komik geldi ama insanlar yanlış anlayacak" dedim. Benden hoşlanıyormuşçasına laflar ve şakalar yaptı; fark ettim ama içkiden dolayı pek tepki veremedim. (Çoook da içkili değildim ama; alışık olmadığım için etkilemişti :( )
Simon hakkımda çoook çok güzel şeyler sıraladı. Altın gibi olduğumu, farklı olduğumu, herhangi bi kız olmadığımı vs.
Sonra Simon'la beraber gittik...Simon bana bi ceket verdi; yurdundan getirip...Sonra taksiye kadar bıraktı... Her zamanki gibi centilmen ve tatlıydı...
Ama lanet olsun ki ben Mr. Ken'den etkilenmiştim : ( Ve lanet olsun ki Simon kısa boylu ve tıfıldı. : ((
Sonra tabii Mr. Ken mesajlar attı... "İşte alkolden dolayı değildi yaşadıklarımız" (Bişey de yaşamışız gibi!!!?) Sonra işte bugün dersin ne zaman bitio vs. Nötr cevaplarla geçiştirdim; sonra ertesi günü gene partide "Burası yıkılıyo keşke gelseydin!" vs. Nötr mesajlar... Sonra "Biraz isteriz" mesajı. Sonra, telefonla aradı, "bira istemiştik biiiz" "Sen biracı çocuk değilsinnn" "Senin ismin neee" (Ben Ayşe, dedim ben de! : p) "Hayııııır yalannn söylüyorsunnnn" diyor vs. Bana çok şirin geldi. Şirin-şapşal geldi. Ben orada değilim diye sürekli beni arıyor bana takılıyor falan; Orion'ımsı hareketler geldi; böyle tatlı....
MEĞERSEM Mechanist yapmış bunları!!!
: ((
(İlk başta onu beğenmiştim ben zaten!!! Sonra Mr. Ken elimden falan tutunca bendeki Kezbanlık damarı kabardı öyle birden bire etkilendim :-(( )
Bir de, Simon'un onun ağzını aradığını, gelip kontrol ettiğini vs. vs yazmış, "Biliyorum senin için zor bir durum ama ikimiz için göze almaya hazırım her şeyi" tarzı şeyler...
Buradan birazcık ciddi bi niyeti olabileceğini çıkarmıştım.
---
Ertesi güne kadar ben değişik hisler hissettim: Simon'a karşı vicdan azabı, suçluluk duygusu hisleri, Mr. Ken'e karşı çekim ve heyecan hisleri, böyle değişik şeyler...
Ertesi gün, Mr. Ken'e gene fiziksel olarak yakınlık hissetsem de, tarzı konuşması, hiç cazip gelmedi...
Konseri izledim, pek tad almayarak...
Yanımda La. ve arkadaşı vardı. Kızlar da Mr. Ken'i begenmemişler... Sonra Simon sarhoştu. Ayrıca bana bi melek tacı almış başıma taktı : ( Simon'ı kızlar sevmişler...Fakat cidden saçmalıyordu.
Mr. Ken Simon'la yüzyüze gelmemeye çalıştı... Bu da bana biraz şüpheli bi hareket gibi geldi.
Sonra dans etmek için başka bi yere gittik, belimden tutmaya çalıştı izin vermedim; bu sefer sarhoş değildim tabii...
Sonra biz gidiyoruz dedik, kalmamızı istediler, gene de gittik. Geçirmemeleri ayrı bi öküzlüktü ama bi erkek piç olmayagörsün, beklediğini alamayınca böyle işte.
Bugün bi baktım regl olmuşum...
Mr. Ken'den bu kadar etkilenme sebebimi açıklıyor işte!
Üzüldüm ama. Bi de Mr. Ken'in arkadaşı Mechanic fotomuzu çekti, bi güzel de poz verdim gülümseyerek. Pffff... Bu kadar salaklık olur yani!
Şu çalkantılı ruh halini ne zaman üzerimden silkeleyeceğim bilmiyorum. Daha vasat bi üni.den gelmiş olmamın kompleksini, undergraduate dönemini burda geçirmemiş olmanın devammmmlı hüznünü, "burada doğru düzgün bir ortamım olmuyor" düşüncesini vs vs vs....
Bu sıkıntılı düşünceleri ne zaman atacağım?
Bu okula başlayalı beri peşimi hiç bırakmıyor...
Boşa saatler geçiriyorum, zar zor çalışıyorum ve hiçbir şey gerçekten zevk vermezken, geleceğe dair hayallerim, özgüvenim herhangi bir şey yapma şevkim...Yeterli seviyede değil.
Bir de sürekli bir kendimle mücadele, kendimi yetersiz, eksik, kusurlu, yeteneksiz görme hissi. : (((
Buraya gelmeyi o kadaaaar çok istemiştim ki; şu yaşadıklarımın videosunu gösterseler bırakıp kaçardım herhalde.
Ama şimdi başladığım şeyi bitirmek istiyorum tabi....
Ama nedense pek çok hayalkırıklıkları...
Sıkıntı...
Bu blog'ta yazılanların her hakkı yazarın kendisine aittir. Kaynak gösterilmeden ve izni olmadan hiçbir yerde yayınlanamaz.

BALODAKİ DAVETLİLER
Popüler Yayınlar
-
Yeni Arkadaşlar ve Fal -Falımda AŞK VAR! Bugün Artemisia'nın adaşı; kursta yeni tanıştığım Biyolog kız bana fal baktı; çok ama çok tatlı...
-
Yarın başka bir şehre gidiyorum. Bakalım neler bekliyor o şehirde beni. Bir aradan sonra yeni bir yolculuk duygusu daha. Yolculuk duygusuna ...
-
Son birkaç günde yaşananlar arasında en dikkat çekici olan şüphesiz ki Keanu Reeves ile görüşmemdir. Onu, görüştüğüm günün ertesindeki notl...
-
Sevgili HAZAL , "Ne zaman mutlu yazını okuyacağız senin?" diye sormuş; sabah çok karanlık başladım ama en azından bugünümün enfes ...
-
Başka bir yağmur buldum!!! Başka bir yağmurdan geliyorum; ama saçlarım kuru & çok mutluyum!!! I'm singing in the rain Just singing i...
-
Biz iyi hissettiğimiz için; bilinçaltımız rahatladığı için mi rüya görürüz? Yoksa o bi iki dakikalık üç beş saniyelik görüntüler dizisi mi b...
-
Burada arkadaş ortamlarına git gide daha çok girmeye başladım. Sıkıntım geçti. Zaman zaman çoook rahat hissediyorum ama ekonomik sorunların ...
-
"Biliyor musun, çocukken bile hep yanlış kadını seçtim. Benim sorunum bu olmalı. Annem Pamuk Prenses'i izlemeye götürdüğünde herkes...
-
Dün Simon mesaj attı bana "naber" tarzı. ( Nabeeer, Nası Gidiyoooo tarzı :P) Ben ise bazen, yani konuşmak istediğimde, çok s...
-
"My imagination makes me human and makes me a fool; it gives me all the world and exiles me from it." (ursula k. le guin)
15 Mayıs 2011 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder