Bu blog'ta yazılanların her hakkı yazarın kendisine aittir. Kaynak gösterilmeden ve izni olmadan hiçbir yerde yayınlanamaz.

BALODAKİ DAVETLİLER

Popüler Yayınlar

1 Kasım 2010 Pazartesi

Hocaya Aşık Olmak Part II. Soruyu Bilene: Düğün Pastası

Eveeet... Hocaya aşık olmak serisinin devamı olarak bir başka yazı....

Şimdi, dansımızın üzerinden zaman geçti; ve ben biraz sakinleştim. "Wuuuw, aman Tanrım, neydi öyle rüya gibi" hallerim gittiiii, yerine stratejik planlar yapan bir satranç oynayıcısı geldi (Burada "Your heart is not open so I must go..." diyeee bodozlama bir soundtrack giriyorrr, ki şarkı Madonna hanfendiye ait olup, benim çok sevdiğim bir klibe sahiptir. Hadi bi güzellik yapayım ekleyeyim, hadi gene iyisiniz. :D :))



Aslında önemli sayabileceğim 2 olay yaşandı. Belki 3. Ufak ufak şeyler... Amaaa gene de....

Aslında...Bu adamı ne kadar istiyorum onu da bilmiyorum; ama şunu biliyorum:

1.Onu bir hayli çekici buluyorum.
2.Onun varlığından mutluluk duyuyorum. (Gülümsemesi, hali, tavrı, konuşması, sohbetlerimiz, atışmalarımız, yüzü, sesi, her şeyi... etc. :))

İşte biraz bu tipe benziyor. Ama Yakışıklı Hoca portakal rengi kravat takmazdııı :)))


Onunla ilgili ufak ayrıntıları seviyorum; mesela biraz dağınık olmasını; zaman zaman derse geç kalmasını, küçük komik hikayeleri anlatış biçimini, ya da ders notunu unuttuğunda soruyu tam hatırlayamamasını vb. Çok serseri, çok tatlı geliyor; çok sevilesi.

Ayrıca saçlarını ortaokul, liseli tipler gibi jöleleyip dikiyor. Çok şeker. Vücudu ise, of maşallahı var, baya uzun, baya iyi... Yalnız göğsünde falan hiç kıl yok galiba? Bi seferinde derse hafiften yaka bağır açık gelmişti de dikkatimi çekti. Kollarında da fazla yok; çok az hatta...




Bu yazıma koymak için, temayla ilişkili resim seçerken dinlediğim müzik ise üsttedir; Sophie Ellis Bextor'ın "Lover" (Sevgili) adlı parçasııı...
(Aslında o hatunun en iyi parçası Groovejet'tir (If This Ain't Love). Ama o parça bana Orion'ı hatırlatıyor. Ama buyrun onu da dinleyin)



Ahahaha biraz önce Kültigin'in msn mesajını gördüm (kişisel iletisini) "Oyunu oynayan değil oynatan kazanır" yazmış; ben de mesaj attım: "Ne kadar da oyunlu dolaplısın." diye. :p:p:P "Dolap yok sadece oyun var :)" demiş. Ahahaha. Salak yaaa = )

Eveeet...Reklamlardan sonra geri dönüyoruz Yakışıklı Hoca konumuza.

Ahah dur bi dakka, dönemiyoruzzz...

Kültigin'le aramda ilk başta komik sonra şaşırtıcı sonraysa çok ilginç bi konuşma geçti...Üf ne salak çocuk...

Şimdi gene eğlenceliye döndü konuşmamız. Ona kız ayarlıcak konuma geldim. En son da "yeşil gözlüyüm, sarışınım, uzun boyluyum, yakışıklıyım, karizmatiğim" diyordu. Ahaahahahahaha

Güzeeelllll... ("Başka ne gibi meziyetleriniz var?") :p

(Üfff...Kültigin en son Kurtlar Vadisi'nden bahsetti. :p:P Ay öldürcek bu çocuk beni =))

Şimdi resimler:






Şimdiii... Sorumuz bu resimlerden hangisi favoriniz? Ve niyeee???

Geldik sadede; geldik gelişmelereee:

Şimdik; bu adama isim verelim, ne diyelim ne diyelim? Y.H. diyelim. Okeyyy... Y.H. bi arkadaşısından bahsediyorduuu, ben de geçenlerde, dersler hep çok matrak geçiyor zaten; adam hem rahat, komik adam, sempatik falan, hem de muhabbetimiz de iyi olunca, sınıfta başka geyik tipler de oluncaaa... Neyse, gene bu arkadaşından bahsetti; elektronik müh. falan, çok iyi bi okuldan mezun, ben de, muzur bi anıma denk geldi, kaç yaşındaaa dedim gülerek. Sonra tesadüfe bak ki; diğer derste, arada telefonla konuşuyor bu, gel abi, işte ders şu saatte bitio, sana yemek ısmarlıycam, falan diyor. Ben de kulak misafiri oldum. :) Sonra ders işliyoruz; o meşhur arkadaş geldi sınıfa, şöyle bi baktım, içimden yorumumu değerlendirmemi yaptım, paunımı verdim tabii; puan: 4 falan. En fazla 5. Tabii ki 10 üzerinden :p Böyle tipiiiikkk esmeeer, kısa boylu falan, tipikıl törkiş bi men'di. :p Sonra bu hınzır Y.H.'nin de gözünden kaçmamış demek kiiii, ve o derste Y.H. bayaaa bi çatlaktı, iyice cıvıyıp hiperaktifleşmişti; bi manyaktı yani :)) N'olduuu BabyJeaaans? Hiç hayal ettiğin gibi çıkmadı d'imiiii? : D dedi. Oha oldum resmen; bu tabir buraya cuk oturdu yani. ÇÜŞŞŞ diosun; herif karşımdaa, şimdi böyle bi laf edilir mi. Rezil ettiniz beni eheh kem küm, şeyy ben şaka yapmıştım falan oldum. Meşhur arkadaş da cinn gibiii....Diyo bu da "Böööle kısa boylu falan bi tipmiş haa ehehehe BabyJeans". Ama orda Y.H.'nin adamı kıskandığını anladııımmmm... Kendi kendime bi zafer yaşadım yani.... Ki bugün de konusu açıldığında; gene bi gıcık oldu falan; dedim rezil ettiniz beni uzun boylu olmayan AMA karizmatik arkadaşınızaaa!... Hala bıdır bıdır cevap veriyo :)) Yalnız, adamı ne derece benden kıskandı ne derece elektronik müh. ve ondan daha iyi para kazanıo olmasını kıskandı, bilemeyceeğim.... Çok da hüsnü kuruntu yapmak da istemiyorum ama şunu keşfettim; kıskandırma taktiği: denenmişşş...onaylanmıştır. ;);)

Sonnaaaa...Bu hafta Perş. gibi projeye götürüyorum ben bunu; konuştuk da zaten; arkadaşının yanında da lafı açıldı; Avrupalı yapıyorum Y.H. hocayı eheh falan diyorum; bu da, arkadaşı da gelince iyice şımarmış vaziyette ben Avrupalıyım zaten eheh höhöh falan. : )))))) Arkadaşı bozulu ama hissettim. Kim olsa bozulur zaten. Ben gibin güzel bi kızın yanında rezil olmuş, dağnossunnn? :=))))

Veee Cuma günü deee hep beraber, kurstan arkadaşlarlaaaa dışarı çıkıyoruz Y.H. nin kankası diğer hocayı da  alıp. Yalnız Y.H.'nin kankası yazarken dalgınlıkla ilk başta "Y.H.'nin kadını" yazdığımı fark ettim. !!! En büyük korkularımdan biri zaten... Aralarının çok iyi olması endişelendiriyor beni. Ve kadının bazı tavırlarını da bi başka arkadaşımla beraber Y.H.'den hoşlanıyor ya da Y.H.'ye aşık gibi nitelendirmiştik. Örneğin derste böyle muzur, göndermeli, kinayeli bi şekilde sürekli Y.H.'nin çapkınlığından dem vuruyordu falan filannn... (Ayrıca ben ilk kursa başladığımda hiiiiiiç aklımda yoktu Y.H. hiç hoşlanacağım bi tip gibi durmuyordu; n'oldu böyle sonradan bilmiyorum???) Y.H.'nin kadına karşı korumacı bi tavır takındığını da fark ettim. Korumacı-kollamacı; ama Y.H. daha çok ona kardeşçe yaklaşıyor gibi. Gene deeee.... Hoşlanmıyorum. Zaten Y.H.'le dans ettiğimizin ertesi rüyamda gördüm ya ben bu ikisini; bir gemidelerdi ve ben o gemiye binmekten son anda vazgeçiyordum; deniz de karanlık ve fırtınalıydı....

Gene de.... Keyifli geliyor bana Y.H. 'nin bi şekilde hayatımın bi tarafında olması. Çok sık görüyorum zaten onuuu... Bilmiyorum ne olur. Ama önemli olan sonuç değil, süreçten de zevk almak öyle değil mi?

Y.H. bana Orion'ı unutturdu gibi....

Bazen hatırlıyorum tabi ama eski sevgilim Matt'i nasıl hatırlıyorsam; sadece hatırlama; dizginlenemez bir yeniden buluşma isteği ile dolu OLMAYAN bir hatırlama... Öylesine...Eski bir kalp ağrısı, eski bir yarayı anar gibi...Ya da küçüklüğümde Göl yakınındaki evimizin olduğu o güzel sitede oğlan çocuklarıyla bisiklete binerken, çok hızlı yokuş aşağı sürdüğümde bi sefer; düşüşüm ve dizlerimin neredeyse parçalanmışçasına kanaması gibi...


İşte böyle şeyler....

Bu aralar hayalimdeki hayatı yaşadığımı düşünüyorum; sık sık dışarı çıkıp çılgınlar gibi dans edip eğleniyoruz; özgürüm; yabancı arkadaşlarım var; erkeklerden ilgi görüyorum, hevesle kıyafetlerimi, çizmelerimi giyiyorum; saçlarım uzun ve dalgalı, derslerime de daha çok çalışmaya başladım, çok fazla internette zaman kaybetmiyorum; çok tatlı yeni arkadaşlıklar kurmaya başladım, İngilizce dersleri veriyorum, Fransızca dersleri alıyorum, yeniden piyano çalmaya başladım ve her günüm yoğun ve dolu geçiyor....

Bugün piyanomun tuşlarına dokunduğumda uzun zamandan sonra ilk defa kendimi çok mutlu, ve özgür, ve güvenli hissettim; ve uzun zamandan sonra ilk defa bu kadar keyif aldım; ve nota kitabımı kaybettikten sonra devamını hatırlayamadığım birkaç çok sevdiğim parçanın uzun zaman sonra ilk defa birkaç fazladan notasını daha hatırladım... Ve huzurluydum...

Bu aralar Isadora'yı bırakıp Almeida'ya gelme kararımdan dolayı kendimi üst üste yeniden ve yeniden seviyorum. Bu aralar Tanrı'ya çok fazla şükrediyorum. Ve bu aralar hayatımın bir döneminde yaşayamadığım pek çok şeyi, pek çok gülümseyiş, pek çok mutluluk pek çok anıyı yaşadığımı ve telafi ettiğimi düşünüyorum.

Kaybettiğimiz her şey başka bir surette geri dönermiş; böyle demiş Mevlana; eklemiş başına: "Üzülme".

Kaybettiğim şeylerin telafisini teker teker bulduğumu hissediyorum. Çok hızla iyileştiğimi, kalbimdeki yaraların çok hızlı bir kapanma dönemine girdiğini, çöl toprağının üzerinin yeşillendiğini, çiçeklerin açtığını görüyorum.... Adeta İlkokul 1. sınıftaki gibiyim; o kadar tatlı, popüler, hayran olunası, bütün sınıfın erkeklerinin aşık olduğu ve kızlarınsa arkadaş olarak çok sevdiği ve çok eğlenceli bulduğu... Tanrım...Ne kalabalık bi doğumgünü partim olmuştu. Palyaço bile gelmişti. O zaman da saçlarım, uzun, kumral ve dalgalıydı. Yalnız bir dişim yoktu, çünkü süt dişlerim değişiyordu. :)))

Bugüne geldik sonunda:

Bugün gene ödüllü soru sordu Y.H. ve ben bildim ve gene ödülü vermedi. Acaba biriktiriyor da en son kendini mi verecek ödül olarak? Ahahaha! :p :))) Yalnız dedim ben hepimize bütün sınıfa pasta al falan diye, sonra bi baktım Allah dedim çok da kalabalıklaştı sınıf tabi, adam bi de borçlarımı ödemek için çok çalışıyorum falan diyordu....

Bi tanesi de (oğlanlardan) düğün pastası yeter anca, dedi. Sonra niye bütün ödülleri bi tek BabyJeans alıyo falan diyordu çocuk :p (Çocuk da geyik bi tip baya :)) Çünkü soruları ben biliyorum, dedim... (Fiuvvvwwwhhh....)

Ama bozuldum... Çünkü ben bi şeyler yapan erkeklerden hoşlanıyorum; yapmayıp sitem ettirenlerden değil. En nefret ettiğim şey. Yapıcam diyosan yap. Ya da hiç deme. Ya da defol git. :p :P Öl geber. :p Şaka, Allah gecindennn versiinnn... Ya ama bi daha da ödül mödül lafını edeyim miii etmeyim miiiii yoksa proje yapmak için buluştuğumuzda edeyim de kendime bi romantik yemek mi ısmarlattırayııımmmm...Yoksa bu adam beni sırf projeye dahil olmak için kullanıyor muuuu...Yoksa bugünkü siyah, karizmatik gömleğini benimçin mi giymiştiiii...Yoksa derste göz göze gelmelerimizin bi anlamı var mııııı.....

Tüm bunlar tüm bunlar aklımı karıştırıyor!!!

Bugün merdivenlerden iniyorduk ben ve ekibimmm :P :P ve Bu Y.H. ile kankası kadın merdivenlerin aşağısındaydı kadın baktı ve gülerek: Kızlar kızlar! Kalllbim sızlarr!! dedi, ve Y.H.'nin çakmağını yere düşürmesi bir olduuuu :p Çok komiktiii :)) Şapşal adam :p :))) Y.H.'nin kadın kankasının face'te ilişkisi var diye kayıtlı olduğu bi adam varmış, başka birisi. Belki de yersiz şüpheleniyorumdur... Ama offff.... Y.H. beni arasın sorsun bana hediyeler alsın çikolatalar göndersin sonra kafamdan aşağı güller döksün istiyorum. :P :p :P :p

Y.H., bebeğim, benim için hiçbi şey yapmıycaksan, benim için çok şey yapmaya hazır olan çok kişi var sırada, onların şansına da mani olma, e'mi? :p =))))))

Y.H., uzun bacaklarını da al git!!!

Y.H. siyah gömleğin çok yakışmış...

Y.H. sesine bayılıyorum senin hep konuş hep dinleyeyim...

Y.H. seni alcak kız yaşadı, ammaaa, artık bencilliği bi kenara bırakman gerek şekerim.

Güle güle şekerim!!!

NOT: Cuma cümleten, Y.H.nin kadın kankasıyla da beraber dışarı gidiyoruz; Bütün Kızlar Toplandık! modunda. Y.H.'yi de çağırsam mı çağırmasam mı unutsammm mı unutmasammm mı saklansam da bi köşede onla yaşlaaansam mı bilemedim. (Yalın'a sevgiler. : ))

8 yorum:

  1. Yine yeni maceralar peşinde koşuyorsun Baby Jeans :)
    Kültiginin hallerine çok güldüm :D

    Valla fazla söze gerek yok.
    Y.H. dan Orion'u bile bir nebze unutturabildi diye bahsediyorsan bir iş vardır demektir.

    Umarım hep böyle mutlu olursun arkadaşım :)

    Bu zamanlarını iyi değerlendir :)

    Resimlerin hepsi çok güzel amaa...

    5 çok hoş.
    6 ise çok değişik. Çünkü genelde bayan figuran çıplak tasvir edilir. Feministliğim tuttu hoşuma gitti.

    YanıtlaSil
  2. acayip keyifle okudum çok hoş bir yazı :) hepimizin başından geçmiştir bu tip olaylar :) üniversite günlerimi hatırladım şimdi.tarot fallarından tut da,otobüsün plakasında bilmem ne rakamı varsa evet yoksa hayır'a kadar giden komik bir süreçti yaşadığım :) ben de görüntüsüne değil,bilgisine hayrandım :)geçti gitti hey gidi günler diyorum şimdi...zevkle takip ediyorum blogunu :) sevgiler.

    YanıtlaSil
  3. Bana Y.H. ile ilgili taktik verin yaaa bu adam netmeye çalışıo annamadım çok Kezban kaldım karşısındaaa...

    Ona burdannnn ünlü ses sanatçısı Petek Dinçöz'ün Foolish Casanova şarkısını gönderiyorummm : D

    Vatana millete hayırlı olsun. Dinimiz sübhaneke. Aminnnn

    YanıtlaSil
  4. Çok mersiiii @Hazalcım ve @Unicorn : ))) Ben de çok eğlenceli günler geçiriyorum, çok şükürr, daha eğlencelileri sizin olsunnn : )))

    YanıtlaSil
  5. öncelikle favorim 7. resim!
    Ve senin "onun" sevdiğin yönlerini anlatmanı yerim! ne kadar tatlısın ya :)

    YanıtlaSil
  6. @Mia benim de en birinci favoriim 7. resiim! : )

    ay çok tişkür ederiim : )

    ondan daha çok hoşlanmaya başladıkça her şey daha kırılgan bir hal alıyor. : /

    YanıtlaSil
  7. hep kendini böyle iyi, başarılı, havalı, vazgeçilmez hisset. nefis bir duygudur.

    yh ile herşey iyi gider umarım.
    taktik verecek bişey yok fazla.
    sen ondan çok hoşlanmışsın. onun senden hoşlandığından daha fazla gibi duruyor. oğlan akıllı. taktisyen gibi. onu kendine çekmek istiyorsan, bir kere, sen çek kendini geriye. geriye çekersen, ve gelmezse, zaten, gelmese daha iyi. gelirse de zaten iyi. bence, sen çok düşünüyorsun bu kadın erkek oyunları üzerinde. bu kadar düşünme. gündelik yaşamın akışına bırak.

    umarım yanılırım. ama bu ilişki, uzun süreli bi ilişki gibi durmuyor. oğlan da kendini belki çekici, vazgeçilmez görüyor. sen de bugünlerde öyle görüyorsun. ondan birbirinize çekici geliyorsunuz.

    yh nin kankasını kültigine yap. kültigine gaz ver :)

    fotolar. 2 ve 3. estetiği ve başkaldırıyı anımsattıkları için.

    müziklere eyvallah.

    şu gül olayı. bunu yaşadım. bikaç yıl önce bi ingiliz kızı arkadaşım vardı. evine, dolabına gül doldurmuştum. kapağı açınca güller tepesine yığıldı. çığlık attı. sonra günlerce tepemden inmedi. bi de, kalp şeklinde balonun içine kalp şeklinde çikolata koyup derste göndermiştim-bilkent-.

    umarım yh yapar bunları.
    bence o yapacak tip gibi değil.
    bak o daha çok, kendini beğenmişe benziyor.

    ama inşallah coşkulu bir aşk yaşarsın.

    unutma, orion için koca boşarsın :)))

    YanıtlaSil
  8. bu işler öyle başlamadan bırakmanın tadı gibidir sade yalın anlamsız.bu arada yazıyı okumadım çok uzundu

    YanıtlaSil