Bu blog'ta yazılanların her hakkı yazarın kendisine aittir. Kaynak gösterilmeden ve izni olmadan hiçbir yerde yayınlanamaz.

BALODAKİ DAVETLİLER

Popüler Yayınlar

26 Ekim 2010 Salı

Mon Amour -Hocaya Aşık Olmak :)

Aklım çok karışık. O geceyi hiç unutamıyorum... O ışıkları, ellerimden tutuşunu, dans edişimizi, yüzündeki gülümsemeyi, yüzündeki muzur ifadeyi, konuşmalarını, gecenin sonuna doğru bira bardağı ve hatırlamadığım sigara kutusu gibi çeşitli nesneleri üst üste dizişini; sonra benim üflemeye çalışmamı, sonra ikimizin sokakta yürüyüşümüzü, sonra bir kadın dilenciyle konuşmasını; ona karşı sempatik yaklaşımını, sonra gidip ona para vermesini ve kadının çok güzel bir kızmış, maşallah, size nazar değmesin, deyişini, sonra beni eve bırakışını; bu yaş sana çok yakıştı deyişini...... (Doğumgünümdü... <3)


Bir kazanova'ya aşık olmak? Hiç aklımda yoktu. Ama dans ederken çok etkilendim. Salak mıyım neyim ben de. Kezban Baby Jeans. İki gözünün içine baktı, iki elinden tuttu diye, tut sen aşık ol adama. Hayatında ilk gördüğün erkek o mu?... Bırak allasen yaaa, çok  işim var benim sesinle Baby Jeans, lanet olsun yani sana. Şarkı ise muhteşeeeemmmmdiiii.....Nakaratında mon amour geçen biraz hareketli bi Fransızca şarkı; tutkulu; inanılmaz tatlı bi kadın sesi söylüyor. Ama 8 Femmes'in soundtrack'i olan Mon Amour Mon Ami değil; bu şarkı da yine o gece, daha sonra çalmıştı gerçi.


Of of... Ah...

Geleceğini bile tahmin etmiyordum aslında. Sonra mekanda birden pat diye bir kız belirdi ve bu gerizekalı onunla sarmaş dolaş oldu. Kızı ise eski öğrencim, eski sevgilim diye tanıştırdı. WHAT THE HELL?!?!? oldum ben. Sonra da canı cehenneme deyip arkadaşlarımla dans etmeye devam ettim. Zaten o sırada Fransız çocuk beni sahneye çekti aldı, oturmak yokkk Baby Jeaaans diyerek, baktı mı gördü mü bilmiyorum ama baktıysa gördüyse de oh olsun ki ben de Fransız çocukla dans ettim. :p Sonra bi ara yanıma geldi. O bakışlar. O hiç bir şey demeden çapkın bakışlar; ben bi babamda görmüştüm bu bakışları, bi o aşık olduğum asistanda; bir de bunda. Karadeniz erkeklerine has bir şey olsa gerek. Çok fena çok fena...Çok tehlikeli benim için. Lazca biliyor olması, Karadeniz sevgisi ve her şey babamı hatırlatıyor. Bir erkek babamı hatırlatıyorsa orada tehlike var demektir. Aşık olma sınırında; kıldan ince bir köprüde aşağı düşmemek için yürüyorum düşersem yanacağım demektir.

Veee evet, geldi; ve dedi ki "Eeee...şey..." -utangaç bir tavır- "Başka şeylerle ilgilenmek zorunda kaldığım için özür dilerim....." -utangaç ve muzur bi tavır-. Ben de gülümseyerek önemli değil, dedim. Ne önemli değil'i? Üf kızım salak mısın? Öl, geber, desene! DE RAHATLA YANİ! =)) Kız yalnız harbi çirkindi. O yüzden bi bakıma da çoook rahattım. Ulan dedim, bula bula bunu mu buldun beni kıskandıracak. Yataktan kalkmış halimle bile 15000 kat daha güzelim yollu kılıklıdan. :p:P Neeese....

Sonra nasıl oldu bilmiyorum birdenbire dans ediyorduk.... Sonra dans ederken el ele tutuştuğumuzu parmaklarımızın böyle birbiri içine geçtiğini sonra da biraz daha yakın dans ettiğimizi fark ettim. Her şey büyülü gibiydi ama ben çok heyecanlıydım. Salsa gibi biraz hareketli biraz da romantik bir danstı. Ben sanırım çok heyecanlandım  ve adımlarımı falan şaşırdım, evet bunu fark ettim. O kadar utandım ki yüzüne bakamadım. Ama o sürekli bana bakıyor ve gülümsüyordu. Upuzun boyu, gülümseyen çehresiyle karşımda, çok, çok yakınımda, belki bir nefes uzakta ve elleri ellerimdeydi.... Tanrım, nasıl bir his... Anlatamam. Yalnız ben nasıl o kadar cüretkardım o gece, bilmiyorum. Hiç anlamadım. Yani o benim kurs hocam ve siz diye hitap ettiğim biriydi normalde.

Sonra, gecenin sonunda daha slow parçalar çalarken de bi yabancı arkadaşı dansa kaldırdı. Ondan da güzelim, o yüzden hiç de o kadar kıskanmadım :p Ama sonuçta onu kaldırdı ve ben oturuyordum. Çok sinir oldum. Fakat bir şekilde beni kıskandırmak için yaptığı duygusuna kapıldım. Pis, pis pis çapkın. WOMANIZER!!! :D

Artık ona soğuk davranacağım... Bu arada bu olaylardan 2 gün sonra da sabah beni telefonla aradı, onun doğum günüydü, ama çok başı ağrıyormuş, dersi iptal edelim mi falan diye sordu; doğum gününü kutladım sohbete çok istekli bi hali tavrı vardı. Ufak şeylere anlam yüklememek lazım ama ben biraz da beni aramak için bahane ettiğini düşündüm...

Bazen çok tatlı oluyor...

Of of...

OF!!!

Sonra da gördüm onu, dün gördüm. Grup halinde sohbet falan da ettik. Derste bazen defterime çiçek, kelebek, vb. şeyler çiziyorum sürekli onlara laf ediyor (şirin şirin) Bu sefer de 0.5 ucum bitti böhüh yazmıştım defterin kenarına ona güldü. Ne bileyim, benimle ilgilendiğini düşünüyorum... Ama ne şekilde, ne hislerle bilmiyorum... Derste çok masum gözüküyordunuz, ne yere bakan yürek yakanmışsınız meğer, dedim. :p :)))

Bu arada genç. 30dan genç ama 30a yakın. Öyle yaşlı bi tip canlanmasın kafanızda... Bir tane daha yollu kılıklı var adamın etrafında; o da kurstan. Salak sarışının teki.

Ayrıca bi de hoca olan bi arkadaşı var; benimkinin ondan hoşlandığını düşünmüyorum ama çok samimiler. Yani kanka falan da olabilirler ama halinden tavrından sanki kadın bundan hoşlanıyor olabilirmiş gibime geliyor.

Rüyamda kurstan en yakın arkadaşım olan Tina'yı gördüm; bir gemi gibi bir şeye biniyordum, o da kolumdan tutuyordu, atlamam gerekmiş; hani vapur yanaşır da vapura atlarsın ya; bir nevi onun gibi; Tina diyorum çok tehlikeli geçmeyim ben bu tarafa bırak kolumu yardım etme... O tarafta da işte benimki; kod adı SiyahBeyaz olsun, SiyahBeyaz ve işte o arkadaşı olan kadın öğretmen varmış.... Rahatsız edici bir rüyaydı. Sanırım bilinçaltımdan bu adamdan hayır gelmeyeceğini; ya da bi şekilde kadın hocanın bu adama aşık olduğunu vs. düşündüm. Çok samimiler ve bu beni rahatsız ediyor. Allahtan kadın hoca çirkin ama. :p

Bu arada bu kursun yapıldığı yerde benim de ders verme durumum doğdu; başka bi konuda tabii. Sahibiyle falan görüştüm. Belki de uzun süre bu SiyahBeyaz'ı göreceğim, ha? Belki de görmeyeceğim. Belki de görmesem daha iyi.

Aklım karışık.

Bir şeyler söyleyin...

N'apmalıyım?

Benim çok genç yaşta master yapıyor olmam, yabancı dil bilgim vb. şeylerle ilgili hep takdir edici yorumları oluyor; yani aslında beğendiğini düşünüyorum beni ama...

OOOFFFF..

Onun için "bir tane daha" "herhangi bir kız" olmamak için... Napmak lazım, bilmiyorum hiç. Sanırım kendimi çekmeliyim. Ve belki de o doğru kişi de değildir; çünkü edebiyat, felsefe, hoşlanılan müzik vb konularda çok da ortak ilgi alanlarımız olduğunu pek sanmıyorum. Ama genel hali tavrı çok sempatik çok tatlı, hem de erkeksi geliyor bana....





"To be fond of dancing is a certain
step towards falling in love."
 Jane Austen ~ Pride and Prejudice

12 yorum:

  1. aman tanrım bu ne romantiklik böyle. bence iki seçenek var. ya bu hoca gerçekten çapkın ve sana ışık yakıyor ki eski öğrencisi de eski sevgilisiymiş ya da gerçekten sana karşı hisleri var. hangisi olduğuna karar veremedim ama bence sınırını korumalısın. yani yüz vermen gereken yerlerde çekme kendini ama kendisini de özel hissetmemeli. bu sınırı korumak zor gerçi. kolay gelsin :))

    YanıtlaSil
  2. :)

    doğal haline bırak. kendin ol. plan yapma. hareket de yapma. ondan gelsin gelecekse. gelecekse gelir zaten.

    aşk gibi durmuyor her ikiniz açısından da bence.

    aşk olsa çoktan başbaşa buluşurdunuz, gibi.
    :)

    yine de ilişki ilişkidir, yaşanmadan doğru mu yanlış mı bilinmez. denemekte zarar da yok.
    :)

    YanıtlaSil
  3. Yok, aşık değilim tabi ki...Sadece çok etkilendiğimi anlatmak için o tabiri kullandım :) Yoksa hocayı kendime göre açıkçası biraz kültürsüz buluyorum. Ama bunun o kadar da önemi olmayabilir, göreceğizz...

    Hoca benim projeye gelmek istiyor. O kadar çok çalışıyorum her vaktim dolu diyen adam projeye katılmaya kalktı. Valla bence benden yüz bulsa başbaşa da buluşur en kısa zamanda ama ben o geceki bi nevi 'yakınlaşma'dan sonra derhal hemen sınır koydum tekrar.

    Aşk öyle hemen belli olmaz. İlk görüşte olmak zorunda da değil, ilk görüşme de olmak zorunda da. "Birbirlerinin hiçbir şeyi olmak üzere yola çıkıp, her şeyleri oldular" diye de bi laf var. Ben Orion'a hiç ama hiç aşık değildim mesela ilk buluştuğumda.

    Bu adam Orion'ı unutturacak potansiyalde gibi. Keşke biraz daha kitap,müzik vb açılardan ortak noktalarımız olsaydı.

    Lillysnone; şunu gözlemledim; adam kesinlikle çok oyunlu dolaplı bi tip. Bi kaç konuşması da kendini ele verdi; numara da yapıyor arada; güya ilgilenmeme vb. numarası gibi. Ben de aynısını yapmaya çalışacağım ama böyle konularda pek tecrübeli olduğum söylenemez. Neyse belki yetenek vardır; oyunculuğumu konuşturayım :p

    YanıtlaSil
  4. aman tanrııım !

    okurken içim geçti Baby Jeans !

    bir süredir yazmıyordun, ama bak neler neler yaşamışsın.

    Evet, bence de akışına bırak olayları.Olacağı varsa olur zaten, ona soğuk davran tabi, davran da ( buzdan kraliçe ol her zaman işe yarar ) çok fazla abartma yani, ona kötü birşey yaptığı için böyle davranıyormuş hissi vermemeye çalış :) ters tepebilir, uzaklaşabilir senden.


    doğum günün kutlu olsun :)
    Gerçekten güzel bir gün geçirmişsin.Umarım bu sene de ilk günü kadar güzel geçer, böyle devam eder.

    Şuan okuldayım bu yüzden yazıyı kısa tutmak zorundayım Baby.Tekrar yazacağım sana :)

    bu arada lütfen beni ben yaşımın kaç olduğunu söylemeden önce beni kaç sanıyorsan öyle gör.Yani yaşımdan dolayı bir önyargı oluşması beni çok üzer.

    net dostun olduğunu düşünen Hazal.
    kendine iyi bak :)

    YanıtlaSil
  5. beğendiğine çok sevindim Hazalcım :) Yaş meselesi falan nerden çıktı şimdi? Öyle değerlendirmiyorum; 'ufaklık' gibi görmüyorum yani ben seni :)) Merak etme...

    Bugün gene gördüm onu. Bana Hande Yener'in klibindeki kızlar gibi olmuşsun dedi. İyi bi şey demek istemiş meğersem??? Şakalaştık konuştuk ettik falan böyle.

    Bakalım ne gelişmeler olacak...

    Ben de merak ediyorum :p

    Sevgili dostum, çok teşekkür ederim yorumun için. :)

    Ben sanırım gene kendim gibi davranacağım soğuk olmaya falan da kasmamaya karar verdim. Kazanacaksa samimiyet, içtenlik kazansın; kaybedecekse de samimiyet, içtenlik kaybetsin. En azından en sonunda "Ben kendimden hiç ödün vermedim" derim.

    Çok iyi bak kendine,

    Sevgiler

    B. Jeans

    YanıtlaSil
  6. Çok teşekkür ediyorum o zaman.İçim rahatladı beni küçük görmediğin için. Öyle bir düşünce geldi aklıma işte ne bileyim.


    :)

    Hande Yener klipleri mi :D değişik bir iltifat anlayışı varmış. Bakalım hayırlısı :))

    YanıtlaSil
  7. blogumda ödülün var.

    YanıtlaSil
  8. @Hazal evet yaaa uyuz oldum. Hangi klibindeki hangi kıza benzetti aceppp diye harıl harıl hande yener klibi araştırması yapıyorum :p
    @deepblue teşekkürler :)

    YanıtlaSil
  9. bu işler öle ele alınmadan elden gitmezler,bunu okudum

    YanıtlaSil
  10. "ele alınmadan elden gitmezler" derken?
    (sevindim :))

    YanıtlaSil
  11. bazen ne dediğim bende farkında olmuyorum:)ya böle demek istediğim senin olmadan onunla geleceğiniz hakkında karar veremessin gibi deişik bişi:)(sevinmene sevindim:)

    YanıtlaSil
  12. hmmm "denemeden bilemezsin" diyorsun yani... bakalımmm : ) bakalım, gelişmeler neyi gösterecek!
    : ))

    YanıtlaSil